Tag: bacılardivanı

Yanıyor İçim Bahçe İçin

Yanıyor İçim Bahçe İçin Bahçe kelimesi Farsça bahçe anlamına gelen ‘’bağ’’ ve küçültme eki -çe ile meydana gelmiştir ve aslında küçük bağ demektir. Bizim “bağ” dediğimize ise onlar “tâkistân” derler.  Bu güzel kelime bana hep çocukluğumu hatırlatır. Çocukluğum bahçeye göçmekle geçti desem yeridir. Pılımı pırtımı toplar ve aşağı inerdim. ‘’Aşağı inmek’’ tâbiri zannederim apartmana geçişle …

Devamını oku

VARLIK ANLAYIŞIMIZDA KADIN

-Divan Edebiyatı Vakfı Kadın Araştırmaları Enstitüsü’nün ilk seminerinde Dr. Sait Başer’in konuşmasından ilhamla hazırlanmıştır. Devletin devlet olarak teşekkülü, adaleti ne derece tesis ettiği ile yakından ilişkilidir. Tarım toplumları sınıflı yapısı dolayısıyla adaleti tesiste birtakım sorunlarla karşılaşmıştır. Zira tarım toplumları özel mülkiyete kapı aralayan birçok veçheye sahiptir. Devletimiz ise tarımdan ziyade at ve koyun temellidir. Bu …

Devamını oku

Cümle Kapısı

Sabahın erken saatlerinde otobüsten inip etrafıma şöyle bir bakındım. Hafiften yağmur yağıyordu. Dondurucu bir hava vardı. Pazar sabahı olması nedeniyle İstanbul’un cadde ve sokakları “Şehzadebaşı-Direklerarası” Vezneciler alışılagelmişin dışında oldukça sakin, bir o kadar da huzurluydu. Karınlarını doyurmak için başımın üzerinden geçen martılar dikkatimi çekti bu sırada. İstanbul’un tarihi üniversitesine gitmek üzere caddenin karşısındaki merdivenleri çıkarken …

Devamını oku

Anadolu’nun İsim Annesi Evliyâ Bacılar

İlk Osmanlı tarihçilerinden Âşıkpaşazade’de Anadolu, “Anotoli” olarak geçiyormuş. Evliyâ Çelebi, Seyahatnâme’sinde “Anatolia” diye bahsetmiş. Yunanlılar Anadolu’ya, güneşin doğduğu yer anlamına gelen “Anatoli” Romalılar ise kendi topraklarına göre doğuda kaldığından buraya doğu toprağı anlamında Thema Anadolia derlermiş.   Kim ne demişse demiş! Kadın kısmının en yüce, en çok anılan, en belirgin vasfı olan “ana”lık, bu topraklara …

Devamını oku

İçgücünde Kadına Bakış

Önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi coğrafyamızda kadın; bütün toplumsal etkinliklere katılan, siyasal kararların alınmasında söz sahibi, erkek ile eşit haklara sahip görünmekte. Bu yazımızda kadının işgücüne katılımına ve katılımının arttırılması amacı ile yapılanlara bakmaya çalışacağız. Var olan veriler ışığında iki döneme ayırmayı uygun gördük.   Osmanlı döneminde genel olarak kadın, üretime ücretsiz katkıda bulunmakta zira …

Devamını oku

Türk Müziğinin Mayası Olarak Türk Kadını

Türk sosyal hayatında mûsıkî; kullanıldığı mekânın kuşatıcılığı, temsil ettiği mânâ ve o mânâ etrâfında oluşan sosyal atmosferi sanatın gücüyle kucaklayan, ona uyum sağlayan, onu tahkim eden, işlevsel bir nitelik kazanarak biçimlenegelmiştir. Bu yüzden olacak, Osmanlı döneminde türlerin; Câmi Mûsıkîsi, Tekke Mûsıkîsi, Enderûn Mûsıkîsi, Saray Mûsıkîsi (küçük saraylar, kasırlar, konaklar vb bunun içindedir) gibi mekânla ilişkilendirilerek …

Devamını oku

Tevekkül Yelkeni

Fıtnat Hanım… 18. yüzyılda yaşamış ve dîvân edebiyatı şâirleri içerisinde adını zikrettirmeyi başarmış bir inşâ ustası… Hanım şâirler içerisinde en mâhiri olması şüphesiz ki tesadüfî değil. Onu anlamak için dîvânına nazar kılmak kâfi belki de… Bu sebeple meşhur şâiremizin bir beytini izaha yeltenmenin yerinde olacağı kanaatindeyiz. “Tevekkül bâd-bânın kıl küşâde fülk-i ihlâsa Eser bahr-ı emelde …

Devamını oku

Cennetin ve Cehennemin Ötesinde

“Gördüğüm Bâdeyi İçiyorum, Gördüğüme Erdim.” Rabitu’l Adeviyye Dünya karışıklık ve kargaşanın hüküm sürdüğü bir zıtlıklar düzeni gibi görünür insana. Doğru-yanlış, iyi-kötü, güzel-çirkin, uzun-kısa, var-yok, eksi-artı… Böyle gider… Gözün gördüğü, aklın algıladığı bu ikili sistemde her şey zıttıyla bilinir. Öğrenmenin bu ilk aşamasında farkları görerek dünyaya ait kurgusunu oluşturur insanoğlu; karanlığı aydınlıktan, uzağı yakından, güzeli çirkinden, …

Devamını oku

Bâciyân-ı Dîvân mı Bacılar Divânı mı ?

Dîvân Edebiyâtı Vakfı’nın gayretli himmetli hanım müdâvimleri, dünden bugüne hemen her kesimin kendi dünya görüşü doğrultusunda târif ve tanzim etmeye çalıştığı kadın meselesi üzerinde durmayı ihmal edilemeyecek bir vazîfe telâkki ettiler. Dr. Fatma Âdile Başer’in –kendisi kabul etmeyeceği için rehberlik demeyelim ama yine o tesiri kastederek- refâkatinde bir araya gelen hanımlar, kadın konusuna yaklaşımda târihî …

Devamını oku

Milli Mücadele’de Anadolu Kadınının Sesi: İlk Kadın Mitingi (10 ARALIK 1919) I

Geçen sene 10 Aralık’ta 100. Yıldönümünü idrak ettiğimiz İlk Kadın Mitingini “Tarihimize Yön Veren Bacılar” adlı köşemizin ilk yazısı olarak seçmemde “Bismillah” diyerek başladığımız gönüldaşlık hareketi üyelerimizden ve siz kıymetli okuyucularımızdan mitingi düzenleyenlere bir “Fatiha” okumayı vesile kılması düşüncesinden ileri gelmektedir. Bu miting, 20. yüzyılın ilk çeyreğinin başlarında, daha Birinci Dünya Savaşı’nın yaraları sarılmadan, topraklarının …

Devamını oku

Kahve Köşesi

Bendeki Fotoğraf Sevgisi Fotoğraf çekmeyi seviyorum. Çünkü çektiğim fotoğraflar farkındalığımın artmasına sebep oluyor. Öyle ki defalarca yürüdüğüm sahil yolu, bindiğim otobüs yahut vapurun aynı cam kenarı zamanla benim için küçük keşif yolculuklarına dönüşüyor. Her defasında aynı şeye bakıyorum ancak gördüğüm hep farklı. Belki de bu biraz kadın olmakla alakalı. Fotoğrafın tekniğini açıklayacak olursak öncelikle ışığın …

Devamını oku

Berrak Sulardan

Nedir bu cinsiyet meselesi? Aşağıda genel çerçevesini çizdiğimiz cinsiyet türlerinin sosyal evrimin geldiği nokta itibarıyla bambaşka bir boyut kazandığı gerçeği iletişim çıktılarıyla apaçık karşımızda duruyor. Evrimsel süreçte bir çeşit ezme ezilme ilişkisine dayanan ilişkilerin cinsiyetlere yansıdığını görüyoruz. Başlangıçta doğa-insan etkileşiminde karşılaştığımız erk ve evcilleştirme mefhumları doğa-insan dikotomisinden insan-insan düzlemine taşındığında bir güç hiyerarşisi ile burun …

Devamını oku

Kültürel Kırılmalarımızı Görmek Kadın Meselesinin de Çözümü

Kadın şâirlerimizden birisi, asırlarca feryâd ederek bülbülden yana çıkıp, güle sitem eden erkek edebiyatçılara karşı, gülün feryâdına ve ıstırâbına kulak verilmeyişinden yakınır. Sanat gibi tamamen insan gönlünün kabiliyetlerini ortaya çıkaran bir tecellî sahasında, beşeriyetin yarısını teşkil eden kadınların, gerçekçi ölçülerde görülemeyişleri gariptir. Türk kadını, Osmanlı şehir hayatı istisnâ tutulursa, târih boyunca erkeğinin dâimâ yanında ve …

Devamını oku

Kadın Hayatın İçinde

Yıllar önce bir dost meclisinde kardeşlerimizden birisi şöyle söylemişti; “Kadının olmadığı yer medeniyetten yoksundur.” İlerleyen yıllarda sözün doğruluğuna kanaat getirdim. Çünkü kadın doğası gereği bulunduğu ortama yumuşak dokunuşları ile düzen getirir. İnsanın maddi manevi tüm ihtiyaçlarını bilir, eldeki imkanlar ile en muazzamı ortaya çıkarır, sezgi gücünün yüksekliği sayesinde en doğru ve en insani yolu yordamı …

Devamını oku