Bilmek her zaman anlamı çoğaltır mı?
Geçen günlerde nette gezinirken bir soruyla karşılaştım.
Bilmek her zaman anlamı çoğaltır mı?
Cevabım;
Hayır. Çünkü bilgi bir araçtır. Anlamak sadece o bilineni yapmakla gerçekleşir. Sonunda anlayan kalp ona mânâ verir.
Örneğin; Eğer bizim vicdanımız açık ve saf olsaydı, ahlak hakkında konuşmaya gerek olmazdı der Gurdijeff. Vicdanın doğru ya da yanlışını bilen kalptir. Ancak üstü tozlandığı için, dünyanın kuralıdır bu, dünya aşınır ve bu kural her şeye yansır, onun temizlenmesi tozunun alınması gereklidir. Bunu biliyor olmak anlamı çoğaltır mı? Hayır, temizlik temizliktir. Burada bilmekten ötesinde bunun için ne yaptığınızdadır iş.
Kalbin verdiği manayı zihin isim vererek öğrenir. Verdiği isimler temizleme tekniklerine dairdir. O tekniklerle işi yaparsınız, yapmadıkça ismini bilmenizin ne işe yaradığını kendinize hiç sordunuz mu?
İnsanlar öğrenmek istediklerini söylüyorlar ama nasıl öğreneceklerini bilmiyorlar. Bir keresinde ona kitap okuması söylenen adamın yanıtını hatırlayın der İdris Şah;
“Hayır bunu bir kez denedim, işe yaramadı”
Bunun için “ben öğrenmeliyim” demek yerine öğrenme yolunda duran “ben”e odaklanmak ve kendini o sanan kalbin tozunu almak ilk iştir. Gerisi kendiliğinden gelir.