2 Kasım Cumartesi günü yapılan seminerde Prof. Dr. Emek ÜŞENMEZ, Kur’ân’ın satır altı Türkçe tercümelerinde töre ile ilgili kavramları anlattığı bir konuşma gerçekleştirdi.
Hattat ve müstensih Türk kadını Şad Melik
Konuşmasının başlangıcında ilmi dünyasına bir yenilik olarak taraflarınca bulunan Timurlu Melike Şâd Melik Mushaf’ı ve Özbek Han Mushaf’ıyla ilgili bilgiler veren Özbek Mushafı’nın öneminden bahsetti. Prof. Dr. ÜŞENMEZ Şad Melik’in müstensih olmasının yanı sıra sanatçılığına da vurgu yaparak onun aynı zamanda bir hattat olduğu bilgisini aktardı.
Türklerin Müslümanlığa geçişi
ÜŞENMEZ, Türklerin Müslümanlığa geçişinin 300 yıllık bir süreciyle ilgili bilgiler verdi. Hükümdarların Müslümanlığı resmi bir din olarak kabul etmesinde siyasi ilişkilerin de etkili olduğunu dile getirdi. Selçukluların, Gaznelilerin, Karahanlıların yani atalarımızın İslam’a geçmesinde etken devlet olarak Samanileri gösterdi, Oğuzların geçiş sürecinde bir takım zorluklar yaşandığını, benzer zorlukların İran’da da yaşandığını, Selmân-ı Fârisî’nin Peygamber Efendimiz’den tercüme yapmak için izin istediklerini ve yapılan ilk tercümelerin Farsça olduğunu ekledi.
Dr. ÜŞENMEZ, Selçukluların Samanilere sığındığını ve onların Müslümanlığa geçmek ve sınırlarını korumak şartıyla kabul ettiğini, daha sonra Samaniler yıkılınca Karahanlı ve Gazneliler’le karşı karşıya kaldığımızdan bahsederek Oğuzların Anadolu’ya geliş nedenleri üzerinde durdu.
Köktürk Dönemi ve Gök Tanrı
İslam’dan önce Köktürk ve Uygur devletleri olduğundan, bunların dinlerinin ve dillerinin farklarından söz ederek devam etti. Köktürk dönemindeki inancın Haniflik olduğu, Gök Tanrı’ya inandıklarını ve kullanılan Göktürk alfabesi ile inanç arasında benzerlik olduğundan söyledi. Uygurlar döneminde dinin değiştiğini, Budizm’e geçildiğini ve alfabenin de Uygur alfabesine geçtiğini, Karahanlılar döneminde ise İslam’a geçişle beraber Arap alfabesine geçildiğini ama bir süre Uygur alfabesinin de kullanılmaya devam ettiğini ekledi.