Kendindeki Cehennem

Birsen ElverenEn büyük cehennem, gaflet cehennemi;uyanık olmayı sadece başkalarının vereceği zarardan korunmakla eşdeğer tutmak veya aferinlere bağımlılık. Etrafa bakmaktan kendini göremeyen insanın gafleti. Gayrıya teyakkuz(!), beklentilerin esaretindeki ömür, dışarı uğramış gözler…”Bir elinin verdiğini diğeri görmesin”deki incelik, sadece yaptığın iyiliği göstermemek değil; unutmak demek, öylesine, sıradan, kaydetmeden, O’ndakini O’na vermek demek. “Ben” sandığımızı hakiki varlığımızın yerine öyle koyduk ki ötekindeki “ben”i de gerçek sanmaktan başka çaremiz kalmamış. Karşımızdakininkiyle kendimizinkine meşruiyet sağlıyor, “benliğimizi” başka “benliklerle” yaşatıyoruz. Hayal kırıklıkları, incinmeler, küsmeler, bencil başarı hayalleri, benliğin yaşama planları… Anlamsız hayat! Gözünü kendine dikmeli insan… Dağların arkasında mefhum bir hazine peşine düşmektense, kendi toprağını kazmalı. Acıtmalı her darbe canını, bulduklarına dikkatle bakmalı. Her birinin kendisine ait olmadığını, giyindiği iğreti-acuze libaslar olduğunu anlamalı. Ne kadar çok elbisemiz var, yabancı kumaşlarla ama kendi elimizle diktiğimiz, göz nuru döktüğümüz.

Aradığı Âb-ı Hayât  kendi özsuyu olmalı insanın, hâlis toprağından kaynayan. Özsuyunun da farkedişleri olduğunu ve ancak onunla yıkanıp arınacağını, anlam bulacağını bilerek yanlızca onu aramalı…

 

 

 

Bir cevap yazın

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.