Buyrun, Burdan Yakın!

Bana göre, toplumun önde gelen sanat adamları, bilim adamları, din adamları, yazarları, düşünürleri siyasete özenmemeli, faal olarak hiç bir partide bulunmamalı. Buna hâkim ve savcı olarak görev yapmış insanlar da dâhil olmalı, bilhassa büyük davalara bakmış hâkimler… Yasak getirilmeden tabiî, toplumsal teamül gereği yürümeli bazı şeyler… Abdullah Öcalan’ı yargılayan hâkim Turgut Okyay İşçi Partisi’ne katılmış… Şimdi böylesine önemli bir davaya bakmış bir hâkimin sonradan siyasî kanaat belirtmesi doğru mudur? Hep Batı’da mı göreceğiz önemli görevlerde bulunmuş insanlardaki erdemli tavırları? Şimdi kafamızda bir sürü sorunsalla karşı karşıya kaldık yine. Hâkim, sonradan da olsa bir partiye intisap etmekle siyasî kanaatini açıkça belirtmiş oldu mu, olmadı mı? Olduysa eğer bağımsız yargı nerede kaldı? Üstelik yanında yer aldığı İşçi Partisi lideri geçmişte PKK terörüne tavır almamış biri. Tam tersine zamanında PKK’ya destek verdiği iddia ediliyor. 2000’e Doğru dergisinin 1980’li 90’lı yıllardaki sayıları da ortada duruyor. Dileyen internetten bile girip bakabilir bazılarına. Perinçek, geçmişte yaptıkları için özür de dilemedi, demek ki hâlâ bir pişmanlık duymuyor o yayınlarla ilgili. Partisinin ismi bugün Vatan Partisi olmuş. Milliyetçiler, halkçılar, devrimciler, sosyalistler bir potada… Toplumumuzda ulus bilincinin gelişmesi açısından sevindirici bir durum ama… Kavramlar, kavramlar, kavramlar işte… O kahrolası kavramlar… Beyinde durdukları yerde duruyorlar… İnsanoğlunun kıvraklığına sahip değiller… Milliyetçi olan nasıl sosyalist olur, diyor beyindeki milliyetçilik kavramı… Milliyetçi olan devrimci de olabilir mi acaba, diyor beriki… Elbette olamaz diye itiraz ediyor sosyalistlik kavramı, o bana ait çünkü diye diretiyor, köşesinden… Atatürkçülük ben sosyalist miyim, milliyetçi miyim şimdi diyor, şaşırmış da biraz… Milliyetçi olan devrimci ise şayet… Halkçıdır da… Ama bütün halkçıları sosyalist biliyorum ben… O hâlde bütün milliyetçiler de sosyalist mi o zaman? Bence olabilir, sakıncası yok… Pardon, ne dedin şimdi sen? Bir dakika, o da nesi… “Milliyetçiliği de sosyalistliği de sizden öğrenecek değiliz.” diyen biri bağırdı beyinde… Off, kafa gitti iyice…